Sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Kanun) 31 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlandı. Kanun, özellikle sosyal medya platformlarına yönelik esaslı yükümlülükler öngörüyor. Kanun"un sosyal ağ sağlayıcılara dair ilgili hükümleri, 1 Ekim 2020"de yürürlüğe gireceği için sosyal medya platformlarının gerekli hazırlık ve uyum çalışmalarını bu tarihe kadar tamamlaması gerekiyor. Değişikliklerin getirdiklerinden en dikkat çekenler ise aşağıdaki şekilde.
Sosyal ağ sağlayıcı kavramı
Sosyal medya platformlarını kapsayan sosyal ağ sağlayıcı kavramı ilk defa bu Kanun"da tanımlanıyor. Kanun"a göre sosyal ağ sağlayıcı, sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlandı. Bu kapsamda, Facebook, Instagram, Twitter ve TikTok gibi platformlar sosyal ağ sağlayıcı olarak değerlendirilecek.
Türkiye"de temsilci bulundurma zorunluluğu!
Sosyal ağ sağlayıcılardan, Türkiye"den günlük erişimi bir milyondan fazla olup da yurt dışı kaynaklı olanlar, en az bir gerçek veya tüzel kişiyi Türkiye"de temsilci olarak belirleyecek. Bu kapsamda; Türkiye"den çok fazla kullanıcıya sahip Facebook, Twitter veya Instagram gibi platformların Türkiye"de bir temsilcilerinin olması zorunlu hale gelecek. Bu düzenlemenin sebebi olarak, bir muhataplık ilişkisinin kurulması ve iletişim zorluklarının aşılmasının hedeflendiği belirtiliyor.
Sosyal ağ sağlayıcının Türkiye"de temsilci atamadığı durumda ise iki aşamalı idari para cezası, devamında reklam yasağı ve iki aşamalı internet trafiği bant genişliğinin daraltılması olmak üzere toplamda beş aşamalı ağır ve farklı süreçler öngören dikkat çekici bir yaptırım süreci öngörülüyor.
1. Yaptırımın ilk iki aşaması: İdari para cezaları
Kanun"a göre; sosyal ağ sağlayıcılara BTK"nın bildiriminden itibaren (i) otuz gün içinde Türkiye"de temsilci bulundurma yükümlülüğü yerine getirilmez ise on milyon TL idari para cezası, (ii) ilk idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde yükümlülük hala yerine getirilmez ise otuz milyon TL daha ek idari para cezası verilecek.
2. Yaptırımın üçüncü aşaması: Reklam yasağı
İdari para cezalarına rağmen Türkiye"de hala temsilci bulundurulmadığı durumda, üçüncü aşama olarak sosyal ağ sağlayıcısına reklam verme yasağı gündeme gelecek. Buna göre, Türkiye"de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, Türkiye"de temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi BTK Başkanı tarafından yasaklanır. Bu yasak kapsamında, sosyal medya platformlarına yeni reklam verilemeyecek ve buna dair yeni bir sözleşme veya para transferi yapılamayacak. Sosyal medya platformlarına reklam verme yasağının, bu platformlara ek olarak, reklam veren sektör paydaşlarını da olumsuz etkileyebileceğini belirtmekte fayda var.
3. Yaptırımın son iki aşaması: Bant genişliğinin daraltılması
Reklam yasağı kararından itibaren üç ay içinde hala Türkiye"de bir temsilci atanmaz ise BTK Başkanı"nın sulh ceza hâkimliğine başvurusu üzerine ilk aşamada %50 ve ihlalin devamı halinde sulh ceza hâkimliği kararından itibaren 30 gün içinde ikinci aşamada, en fazla %90"a kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliği daraltılabilecek.
Belirtmek gerekir ki, temsilci belirleme yükümlülüğü yerine getirildiğinde; verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilecek, reklam yasağı kaldırılacak ve internet bant genişliğine ilişkin hâkim kararları kendiliğinden hükümsüz kalacaktır.
Başvurulara 48 saat içinde cevap verilecek
Türkiye"den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi ve yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar, kişilik hakları ihlali ve özel hayatın gizliliğinin ihlali iddiasıyla yayınlanan içeriklere ilişkin başvuruları en geç 48 saat içinde olumlu veya olumsuz olarak cevaplamakla yükümlü kılınıyor.
Veri lokalizasyonu yükümlülüğü
Türkiye"den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi ve yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar, Türkiye"deki kullanıcıların verilerini Türkiye"de barındırma yönünde gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılındı. Gerekli tedbirlerin ikincil düzenlemeler ile belirlenmesi bekleniyor; ancak bu tedbirlere ilişkin detayların ne şekilde olacağı ise henüz bilinmiyor.
Sosyal ağ sağlayıcının hukuki sorumluluğu
Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesine rağmen; 24 saat içinde içeriğin kaldırılmadığı veya erişimin engellenmediği durumda sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararları tazmin etmekle yükümlü kılınıyor. Yukarıda açıklanan sosyal ağ sağlayıcının 48 saat içinde cevap verme yükümlülüğü kişilerin taleplerine olumlu veya olumsuz cevap vermeyi düzenliyorken, burada hâkim veya mahkeme kararı sonucunda içeriğe ilişkin 24 saat içinde aksiyon alınıp içeriğe erişimin engellenmesi veya erişimin kaldırılması öngörülüyor. Böyle bir durumda oluşan bu zararlara ilişkin içerik sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi veya içerik sağlayıcıya dava açılması şartı aranmamakta. Bir başka deyişle, ilgili içeriği kaldırmadığı veya erişimi engellemediği durumda sosyal medya platformu, içerik üreticisi olmadığı halde ilgili içerikten doğan zararı karşılamak zorunda kalacak.
Kanun özellikle; Facebook, Twitter veya TikTok gibi Türkiye"den günlük erişimi bir milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılar için Türkiye"de temsilci bulundurma yükümlülüğü başta olmak üzere başvurulara 48 saat içinde cevap vermek, BTK"ya raporlama yapmak ve veri lokalizasyonu tedbirleri almak gibi esaslı yükümlülükler getiriyor.
Önemli olarak bu yükümlülüklerin ihlali halinde ise kademelendirilmiş, ağır ve farklılaştırılmış yaptırımlar öngörüyor. Kanun ile getirilen bu yükümlülük ve yaptırımlar, organizasyonel anlamda sosyal ağ sağlayıcılar için birçok değişiklik gerektirebilecektir. Kanun ile birlikte nitelik ve yükümlülükler bakımından yer sağlayıcı ile içerik sağlayıcı arasında* yeni bir sosyal ağ sağlayıcı kavramı getiriliyorken, bu sağlayıcıların bir yandan da içerik sağlayıcı veya yer sağlayıcı olarak yükümlülükleri devam etmekte ve bu durum yükümlülük bakımından sistematiği karmaşık hale getirmektedir. Sonuç olarak, sosyal medya platformlarının farklı statüler altında var olan yükümlülüklerini takip etmeleri ve Kanun doğrultusunda uyum çalışmalarını Ekim ayına kadar tamamlamaları önem arz etmektedir.
* Mevzuata göre içerik sağlayıcı internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan; yer sağlayıcı ise hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri ifade eder.